$copy = date("Y"); $copy2 = $copy+1; ?>
Hac İslamın beş esasından biridir. Hem mali ve hemde bedeni bir ibadettir. Hac, şartları kendisinde bulunan kişiye ömürde bir defa farzı ayındır. Mali durumu müsait olduğu halde, ömrünün sonuna kadar sıhhati müsait olmazsa vekil gönderir. Hac; lugatte tazim edilecek mekanları ziyaret kasdında bulunmaktır. İstilahda;
Hususi mekanı(Kabe-i muazzama ve civarındaki mukaddes mekanları) hususi zamanda(Hac ayları; şevval, zilkade, zilhiccede), Hususi fiille (Hac menasiki; haccın farzları, vacipleri, sünnetlerine riayetle) ziyaret etmektir. Peygamber efendimiz(S.A.V) buyurmuşlar ki; İslam beş temel esas üzerine kurulmuştur. Bunlar Allah(c.c)’dan başka ilah olmadığına ve Muhammed (sav)’in Allah’ın peygamberi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, ramazan orucu tutmak ve Kabeyi haccetmektir.
İhram; niyet ve telbiyeden ibarettir ki hacca yahut umreye veya kırana göre her ikisine niyet ederek harama dâhil olmaktır. Bu esnada erkeklerin büründükleri rida ve izar denilen iki parça örtüye halk arasında ihram denilmektedir (hanımların ihramları normal elbiseleridir). Hac ve umre ibadetlerini eda etmek için bir kısım mubahları haram kılmaktır. (İnaye c.2,s.429)
İhrama girmenin esrarı ve hikmeti: Dünya ziyneti olan elbiselerden soyunarak; doğumu ve ölülerin diriltilmesini, mahşer yerini, hesap gününü, mizanı düşünmek, temiz olarak fuyuzatı ilahiyyeye nail olmaktır. İhramsız hac ve umre yapılamaz.
İhrama girecek kimse evvela tırnaklarını keser, koltuk altı ve kasık kıllarını temizler, gerekiyorsa saç ve sakal traşı olup, bıyığını düzeltir. Mümkünse gusleder. Gusletme imkanı yoksa yalnız abdest alır. İhrama girerken yapılacak gusul sunnet-i müekkededir.
Bu gusul, hadesten taharet için değil, maddi temizlik içindir. Bu bakımdan hayız ve nifas halindeki kadınlar da gusledebilirler. Gusülden sonra vücutta renk ve iz bırakmayan güzel bir koku sürünür. Vücud sadece izar ve rida ile örtülür.
Baş açık ve ayaklar çıplak bırakılır. Ancak ayaklarına topukları ve üzeri açık terlik giyer. İzar ve ridaya büründükten sonra 2 rekat namaz kılar: Birinci rek’atta Fatiha-i Şerife’den sonra Kafirun suresini, ikinci rek’atta Fatiha-i Şerife’den sonra ihlas suresini okur. Namazdan sonra kıbleye dönüp hac veya umreden hangisine niyet edecekse ona niyet eder. (Vekil ise falan kimse adına der) Ara vermeden 3 kere:
“Lebbeyk, Allahumme lebbeyk, lebbeyke la şerike leke lebbeyk. İnnel-hamde ve’n-ni‘mete leke ve’l-mülk. La şerike Lek.” diye telbiye getirip peşinden tekbir ve Salavat-ı şerife okur. Boylece ihrama girilmiş olur. Artık yol boyunca telbiye, Peygamber Efendimiz’e bol bol salavatlar getirilir, dualar yapılır; zikir, tesbih ve tehlilde bulunulur. Farz namazların ardından da çokça telbiye getirilir. Telbiyeleri yüksek sesle söylemek, erkekler için müstehaptır. Kadınlar seslerini yükseltmeden söylerler.
İhramdan çıkmak için erkekler saçlarını ya ustura ile tıraş ettirirler veya en az saçlarının dörtte birini, parmak uçları kadar (1,5-2 santim) kısalttırırlar. Başı tıraş ettirmek, kısalttırmayı efdaldir. Kadınlar ise tıraş olmazlar, saclarının uçlarından 1-2 santim kısaltırlar. Böylece ihramdan çıkmış olurlar.
İhrama girmek için muayyen yerler vardır. Bunlara “Mikat mahalli” denir. Beytullah’a ulaşmak isteyen afakinin, Kabe-i Muazzama’ya ta’zim icin ihramlı olması ve mikat mahallinden ihrama girmesi lazımdır. Mikat hususunda insanlar üç kısımdır:
İHRAMIN MÜBAHLARI
1- Kan aldırmak.
2- Kıl koparmadan vücudun herhangi bir yerini veya başını kaşımak.
3- Yıkanmak, kokusuz sabun kullanmak.
4- Sıcaktan korunmak için bir ağaç, ev, çadır altına sığınılabileceği gibi, başa değdirmeden şemsiye taşımak.
5- Kemer takmak, silah kuşanmak, yüzük ve saat takmak, kokusuz sürme çekmek.
6- Topukları ve üzeri açık ayakkabı giymek.
7- Diş çektirmek, iğne vurdurmak.
8- Kollarını giymeden palto veya ceket gibi bir elbiseyi omuza almak.
9- Yorgan, battaniye veya herhangi bir örtü
ile, yüz ve baş hariç vücudun diğer kısımlarını örtmek.
İHRAMIN VACİBLERİ
1- Mikat hududunu geçmeden ihrama girmek.
2- İhramın yasaklarından korunmak
18 Tirmizi, Hac, 14/828.
İHRAMIN SÜNNETLERİ
1- İhrama girmeden önce, koltuk altı ve kasık kıllarını temizlemek, tırnak kesmek ve güzel koku sürünmek.
2- İhrama girerken gusletmek veya abdest almak.
3- Erkekler,izar ve rida denilen iki parça örtüye sarınmak.
4- İhrama niyyet ettikten sonra kerahet vakti değilse iki rek’at ihram namazı kılmak.
5- İhramlı bulunduğu surede her fırsatta telbiye söylemek.
6- Telbiyeyi üç defa tekrarlamak.
7- Telbiyeden sonra teşrik tekbiri, salevat-ı şerife, dua ve niyazda bulunmak.
İHRAM’IN MÜSTEHAPLARI
1- Gusul’e ihram için niyet etmek.
2- İhramın beyaz, yeni veya yıkanmış olması
3- Nalin veya naline benzeyen terlik giymek
4- Misvak kullanmak.
5- Saclarını taramak.
6- Bıyıklarını sünnete uygun kesmek.
İHRAMIN SAHİH OLMASININ ŞARTLARI
1- Niyet etmek.
2- Telbiye getirmek veya telbiye yerine geçen bir zikirde bulunmak.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Telbiyede bulunan hiç bir Müslüman yoktur ki, onun sağında ve solunda bulunan taş, ağaç, sert toprak onunla birlikte telbiyede bulunmasın, bu iştirak (sağ ve solunu göstererek) şu ve şu istikamette arzın son hududuna kadar devam eder”.
Bir kimse hac veya umre için niyet edip, telbiye yapmakla ihrama girmiş olur. İhramdan çıkıncaya kadar kendisine bazı fiil ve davranışlar haram olur. Bu haramlara ihram yasakları denir.
A- İhramlının kendi vücudu ile alakalı yasaklar:
1- Koku sürünmek,
2- Kokulu sabun kullanmak,
3- Traş olmak, bıyıkları kesmek,
4- Süslenmek maksadıyla kına sürmek, ruj ve oje gibi maddeler kullanmak,
5- Tırnakları kesmek,
6- Vücudundan herhangi bir yerinden kıl koparmak veya kesmek.
7- Kasık ve koltuk altı kıllarını yolmak veya traş etmek.
B- Giyim kuşam ile alakalı (erkeklere) yasaklar:
1- Başa takke giymek veya sarık sarmak,
2- Pantolon, palto, gömlek gibi dikişli elbiseler giymek.
3- Çorap, eldiven veya üstu ve topukları kapalı ayakkabı giymek.
C- Cinsi yasaklar:
1- Cinsi münasebette bulunmak,
2- Öpüşüp, oynaşmak,
3- Cinsi münasebete sebep olabilecek söz, fiil ve davranışlarda bulunmak.
D- Başkalarına zarar veren yasaklar:
1- Kavga etmek,
2- Münakaşa ve mücadelede bulunmak,
3- Sövüp saymak, hakaret etmek, gönül kırmak.
E- Harem bölgesi ile alakalı yasaklar:
1- Kendiliğinden biten yeşil otları ve ağaçları koparmak, budamak, ezmek,
2- Zararsız hayvanları öldürmek. (Muhit-i Burhani, 2/458.)
F- Kara hayvanlarının avı ile alakalı yasaklar:
1- Eti yensin veya yenmesin her turlu kara hayvanını avlamak,
2- Avcıya işaretle bile olsa yardımda bulunmak,
3- Av hayvanlarına zarar vermek.
İhram ile alakalı aşağıdaki hususların haricinde kadınlar da erkekler gibidir.
1. Her türlü dikişli elbise, eldiven, çorap ve mest giyebilirler. Başlarını örtebilir, fakat yüzlerini açık bulundururlar.
2. Telbiyede seslerini yükseltmezler.
3. Tavafta remel de bulunmaz ve sa’yda hervele yapmazlar.
4. Başlarını tahlik yani kökten kazıtmazlar ancak kısaltırlar.
5. İzdiham varsa Hacer-i Esved’i öpmeden istilam ederler. Erkekler topluluğundan kaçarlar.İzdihamlı zamanlarda Makam-ı İbrahim’in yanında namaz kılmazlar.
6. Hayız ve nifas halinden dolayı veda tavafını terk ettiği veya ziyaret tavafını tehir ettiğinden kurban kesmeleri gerekmez. (Lubab Şerhi s.78)
Tavaf, Haceru-l Esved’in bulunduğu köşeden başlayarak Kabe’yi solumuza alıp, etrafında yedi defa dolaşmaktır. Kabe-i Muazzama’nın etrafında her bir dolanmaya şavt denir. 7 şavt bir tavaf olur. Her tavafın yapılışı aynıdır. Aradaki fark, niyeti tayindedir. Bu bakımdan tavaf yapacak olan kimse niyetiyle tavafın nev’ini belirler. Ziyaret tavafı: Haccın rükünlerinden olan farz tavaftır. Yapılış zamanı, Kurban Bayramı’nın birinci günü fecrin doğuşundan itibaren ömrün sonuna kadardır. Ancak bu tavafın, kurban bayramı günleri içinde (üçüncü günü güneş batmazdan evvele kadar) yapılması vacibdir. Üçüncü günden sonraya bırakılması halinde ceza kurbanı vacibdir. Tamamıyla terki halinde ise hac bozulur, fasit olur.
Hangi tavaf yapılacaksa, ona niyet edilir. Rukn-i Yemani tarafından Hacer-i Esved’in bulunduğu yere gelinir. Mümkünse tekbir ve tehlil ile Hacer-i Esved öpülür. Mümkün olmadığı takdirde, Hacer-i Esved’e dönülür ve “Bismillahi Allahü ekber” diyerek istilam yapılıp, sağ elin içi öpülür. Daha sonra tekbir, tahmid ve salavat getirilir. Tavaf esnasında telbiye getirilmezİstilamdan sonra Kabe sol tarafa alınarak tavafa başlanır. Her dönüş bir şavttır. Yedi şavt bir tavaftır.
Kabe’nin kapısında ve rükünlerin her birinde duaları okunur, salat u selam, tekbir ve tehliller getirilir. Tavaf, Hatim’in dışından yapılır. Rukn-i Yemani’ye gelince el sürülür veya selamlama yapılıp, el öpülmez. Hacer-i Esved’e gelince tekrar istilam edilir. Birinci şavt tamamlanmış olur. Hanımlar, dua, tekbir ve tehlillerde seslerini yükseltmezler. Tavaflarını en tenha yerden yaparlar.Tavaf bittikten sonra mümkünse Makam-ı İbrahim’de, değilse Mescid-i Haram’ın müsait bir yerinde, kerahet vakitleri haricinde iki rek’at tavaf namazı kılınır. Bu namaz vacibdir. Birinci rek’atta Kafirun, ikinci rek’atta ihlas sureleri okunur.
Tavaf namazı kerahet vakitlerinde kılınmaz. Akşamın farzından sonra, önce tavaf namazı, sonra da akşamın sünneti kılınır. Tavaf namazından sonra, Kabe-i Muazzama’ya dönerek ayakta bol bol zemzem içilir,ihlas ve samimiyetle dua edilir.
Sa’y; hac ve umrenin menasikinden olup, Safa ile Merve arasında yedi defa gidip gelmektir. Allahü Teala, Hacer Validemizin itaat ve sadakatine ithafen umre ve hac yapan herkese onun gibi sa’yi vacip kıldı.
Safa tepesine gelinerek kıbleye doğru dönülür. "Allah’ım senin rızan için umre sa’yi yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve benden kabule eyle" diyerek niyet edilir. Eller duada olduğu gibi açılır; tekbir, tehlil ve salavat getirilerek dua edilir. Merve tepesine doğru dua ve zikir ile yürünür. Erkeklerin yeşil ışıklar ile belirlenen yerden koşar gibi hızlı adımlarla yürümesine hervele denir. Merve tepesine gelince Safa tepesindeki gibi dua ve zikirler, aynı şekilde yapılır. Safa’dan Merve’ye yürüyüşle "bir şavt, yani tur" tamamlanmış olur.
Dua ve zikirden sonra tekrar Merve’den Safa’ya doğru yürünür. Burada da erkekler, yeşil ışıklar ile belirlenen yerde koşar gibi hızlı adımlarla yürümelidir. Safa tepesine gelince Merve tepesinde yapılan dua ve zikirlerin aynısı tekrar edilir. Merve’den Safa’ya bu geliş ile ikinci şavt da tamamlanmış olur.
Hacer-i Esved istilam edildikten sonra Safa’ya gidilir ve niyet edilir. Safa tepesine çıkınca Beytullah’a dönülür.Duada olduğu gibi eller kaldırılır. Hamd ve sena edilir. Üç defa tekbir getirilir. Tehlilde bulunulur. Salevat-ı şerife getirilir.Kendisi ve Müslümanlar için dua ettikten sonra, dualarla Merve’ye doğru yavaş, yavaş yürünür.Yeşil direğe gelince ‘Hervele’ yapılıp, ikinci yeşil direğe kadar koşulur. İki yeşil direk arasında şöyle dua edilir:
İkinci yeşil direkten sonra normal şekilde yürünür. Merve’ye gelindiği zaman Beytullah’a dönülür. Safa’da olduğu gibi tekbir, zikir ve dua edilir. Böylece sa’yın birinci şavtı tamamlanmış olur. Aynı şekilde Safa’dan Merve’ye dört gidiş, Merve’den Safa’ya üç dönüş olmak üzere, yedi şavt yapılınca sa’y tamamlanmış olur. Sa’ydan sonra Mescid-i Haram’da iki rek’at namaz müstehabtır. Merve’de namaz kılınmaz.
15.480
SAR
17.695
SAR
20.680
SAR
Hac programınıza 20 yılı aşkın tecrübesine güvenerek SNPTUR ile başlayın !
Akıllı, büluğa ermiş, maddi bakımdan gücü yeten her Müslümana farzdır.
Yaşlılık veya kalıcı hastalık gibi sebeplerle hacca gidemeyenler, vekil gönderirler. Böylece hem borçtan kurtulur hem de haccın sevabına nail olurlar.
Mirasından kendisi adına Hac ettirilmesini vasiyyet etmelidir. Aksi halde mesuliyette kalır. (İrşadüs-Sârî, s:43)
İmam-ı Yusuf ve İmam-ı Azam’dan sahih rivayete göre, haccın farziyyeti fevrîdir. Yani kendisine hac farz olunca ilk fırsatta hacca gitmesi icap eder. Ertelemesi mesuliyeti mucip olur. İmam-ı Muhammed’e göre ise, Haccın hemen yerine getirilmesi şart değildir. İleriki yıllarda yerine getirirse vebalde kalmaz. (İrşadüs-Sârî, s:17)
Babanızın bıraktığı mirasın üçte biri, vasiyetini yerine getirmek için yetiyorsa bu vasiyetin yerine getirilmesi farzdır. Şayet böyle bir miras bırakmamışsa bu vasiyetin yerine getirilmesi mirasçıların inisiyatifine kalmıştır. Varisler isterlerse kendi paraları ile vasiyeti yerine getirirler
Babanızın para borcunu ödediğiniz de borçtan kurtulduğu gibi
Hayır, bugünkü şartlarda farz olmaz. Çünkü hac zamanına kadar orada bekleme imkanı yoktur. (İrşadüs-Sârî, s:300)
Hayır, Hacca gitme imkanı bulamadığınızdan borçlu ölmüş olmazsınız. Ancak mirasınızdan kendi adınıza Hac ettirilmesini vasiyet etmeniz lazımdır. (İrşadüs-Sârî, s:43)
Öncelikle niyetiniz sırf Allah rızası olmalı. Hak sahiplerinin hakkı ödenmeli ihtilaflı olduğu kişiler varsa helalleşmeli, küskün ve dargın olduğu kimseler varsa barışmalı, büyükler ziyaret edilmeli duaları alınmalı, eş dost aranarak vedalaşmalı, yo sadakası verilmeli, evden çıkarken iki rekat sefer namazı kılınmalı
Hayırlı akıbetler( dünyadan iman ve Kur’anla çıkmak) nasip etmesini, hesaba çekilmeden cennete girmeyi, evlatlarımızın hidayetini.. Her türlü kazadan beladan nefis şerrinden, şeytan mekrinden korunmamızı yüce Allah’tan niyaz etmeliyiz.
Her türlü hediye ve hatimlerin duasını okuyanın bizzat yapması daha uygun olur. Tabi ki hocalara havale edilmesi de mümkündür
Kısaca şöyle bağışlanır: Elhamdülillahi rabilalemin. Veselatü vesselamü alâ seyyidina Muhammedin ve ala âlihi ve ashabihi ecmain. Ya rabbi.. acizane okuduğum bu hatmi şerifin sevabını evvla iki cihan güneşi sevgili peygamberimizin mübarek ruhu saâdetine onun ehli beytinin âl ve ashabının mübarek ruhlarına, bilcümle peygamberân-ı ızam efendilerimizin ruhlarına… Silsile-i saadatımızın ruhlarına…. Kendi aciz ve günahkar ruhumun ve eşimin ruhunun makamına … Âbâ-ü ecdat ve akraba-i taallukatımızdan ahirete irtihal edenlerin ruhlarına … Bütün ehli iman ve ehli Kur ‘anın ruhlarına hediye ettim. Sen kabul ve îsal eyle Ya Rabbi…. Ayrıca dilediği duaları da ilave edebilir.
Mîkatı geçmeden önce ihrama niyetlenir. Telbiye okur, böylece ihrama fiilen girmiş olur. Üzerindeki elbise ile mîkatı geçer. İlk fırsatta elbisesini çıkartarak ihramı giyer. Sivil elbise üzerinde bir gün veya bir gece kadar kaldıysa ceza olarak bir kurban keser daha az kaldıysa sadaka vermek yeterli olur
Bu kişi Mekke-i Mükerreme’ye gidiyorsa (Beytullah’a tazim kasdı ile) mikatta ihrama girer, önce umresini yapar sonra işine bakar. Aksi halde ceza olarak kurban kesmesi icap eder. Eğer Mekke-i Mükereme dışında başka bir şehre (mesela Cidde veya Medine-i Münevvere’ye) gidiyorsa ihram giymesi gerekmez. Gittiği yerde işini bitirince arzu ederse Mekke’ye geçerek umre yapabilir, ceza gerekmez. (Şafii mezhebinde hac ve umre niyeti olmaksızın iş icabı Mekke’ye giden kimse mikatı ihramsız geçebilir
Haccı Temettu’: 1- Halis niyetle Sırf Allah rızası için yola çıkılarak, mikatta ihrima girilir. (Direk Mekke’ye gidiliyorsa havaalanında ihrama girilir.) 2- Kabe’ye varınca Haccın umresi yapılır, İhramdan çıkılır. 3- Terviye gününe kadar (Zilhicce Ayının 8. Günü) namaz, niyaz, tevaf, umre gibi nafile ibadetlere devam edilir. 4-Terviye günü erkenden Mekke-i Mükerreme’de (otelde) boy abdesti alınarak Hac İhramına girilir. Mina’ya mümkün olmazsa Arafat’a hareket edilir. Terviye günü Mina’da kalınarak 5 vakit namaz kılınması sünnettir. 5- Arafe günü sabahı Mina’dan Arafat’a hareket edilir. O gün güneş batıncaya kadar Arafat’da kalınır. Öğle ve ikindi namazı öğle vaktinde cem edilerek kılındıktan sonra vakfe duası yapılır. O gün akşama kadar gözyaşlarıyla dua, niyaz ilticaya devam edilir. 6-Arafe günü, güneşin batmasıyla Müzdelifeye hareket edilir. O gece Müzdelifede geçirilir. Müzdelife’ye varır varmaz Akşam ve yatsı namazları cem edilerek kılınarak, sabah namazından sonra vakfe duası yapılarak, güneş doğmadan Mina’ya hareket edilir. 7-Mina’da büyük şeytana 2 taş atılır. Oradan çadıra veya otele dönülür. 8-Kurbanın kesilmesi beklenir. (Kurban kesilmeden ihramdan çıkılmaz.) 9-Kurbanın kesildiğine dair haber gelince saç tıraşı olunarak ihramdan çıkılır. 10-Bayramın üç günü içinde Kâbe’ye gidilerek farz olan tavaf (İfaza Tavafı) yapılır. 11- Bayramın 2. ve 3. günleri Mina’ya gidilerek 3 şeytana 7’şer taş atılır. 12-Veda tavafı yapılarak memlekete dönülür
Hıl bölgesindeki bir şehre (mesela Cidde’ye) giden kimse Mekke-i Mükerreme’ye ihramsız dönebilir. Ama mikat sınırının dışında kalan bir yere (Mesela Taif veya Medine-i Münevvere’ye) giden, mikattan ihramsız geçemez. Aksi halde kurban cezası gerekir.
Bunlar bir gün veya bir gece miktarı üzerinde kalırsa kurban kesmesi icap eder. Birkaç saat kalırsa sadaka yeterli olur
Tavafa devam etmek daha faziletli görülmüştür. Denilmiştir ki: 7 tavaf bir umre gibidir; 3 umre bir Nafile hac gibidir. (Reddül-Muhtar C.2 sh: 502; İrşadüs-Sâri, sh: 128, 308)
İhram niyetiyle abdest alnır.(Mümkünse bor abdesti almak efdaldir.) – Tırnaklar kesilir, temizlik tıraşı olunur, güzel koku sürülür. -Erkekler iki parça beyaz, temiz ve dikişsiz bir kıyafet giyerler. Hanımlar normal elbiseleriyle ihrama girerler. -Kerahat vakti değilse 2 rekat ihram namazı kılarlar. -Umreye niyet edilerek 3 defa telbiye getirilir. Böylece ihrama girilmiş olur. Niyet edip telbiye okumadan ihram da başlamaz, ihram yasakları da.
Tavaf Namazı kerahat vakitlerinde ( Güneş doğarken, zeval vakti, İkindi namazından sonra Akşam namazına kadar) kılınmaz.Ancak kerahat vakti çıktıktan sonra kılınır. 1. Rekatta Kafirun süresi 2. Rekatta İhlas suresi okunur. Tavaf alanının müsait olan herhangi bir yerinde kılınır. Selamdan sonra dua edilir
Duada asıl olan bildiğin duaları içinden geldiği gibi, hissederek okumaktır. Duaların Arapça olması da şart değildir. İlle de belli duaları yazılı metinlere bakarak okumaya çalışmak, huşu ve kalb huzurunu bozacağı için bilinen duaları okumak daha evladır. (Mebsut c. 9 sh: 4)
Hac da Bayram namazı düştüğü gibi uzhiyye kurbanı düşer. Ancak Allame Şürrünbilali’den gelen rivayete göre, mukimden olan hacıların uzhiyye kurbanı kesmeleri icap eder. İhtilaftan kurtulmak için mukim olan hacıların maddi durumu müsaitse uzhiye kurbanı kestirmeleri ihtiyata uygun olur. Bu kurbanı memleketlerinde veya başka ülkelerde de vekaletle kestirebilirler.
Mahremiyet konusuna çok dikkat etmelidir. Mekke-i Mükerreme’de işlenen iyi amellerin sevabı yüzbin kat olduğu gibi günahların cezası da yüzbin kattır. Vücut hatlarını belli etmiyecek geniş ve uzun dış kıyafetlerini mutlaka giymeli. Başörtüsü altına ince bir tülbent veya bone takmalı, başına cafcaflı eşarp yerine büyükçe beyaz, kaymıyan örtü takmalı. Yemekhanede, servislerde, asansörlerde namahremden sakınmalı, çok kalabalık yerlere girmemeli, namaz ve ibadetlerini hanımlara ait kısımlarda yapmalı. Aişe Sıddıka validemiz buyurur ki: Biz hanımlar kendimizi belli etmeyecek kıyafetler içinde tavafa çıkardık. Erkeklere asla karışmazdık. (Buhari Şerhi Aynî: c.9 sh: 262) Burada günahları affettirerek tertemiz dönmek de var boğazımıza kadar günaha batmak da var.Onun için hanımlar tavaflarını tenha zamanlarda, kalabalığa girmeden dıştan yapmalı, kalabalık zamanlarda bilhassa bayrama yakın günlerde tavaf yerine namaz, zikir, istiğfar ve Kur’an okuyarak vakitlerini değerlendirmeli.(Kur’an okuyamayanlar günde 1000 ihlas suresi okuyabilirlerse çok büyük sevap kazanırlar.)
Hanımlara özel hallerinde mescide girmek, namza kılmak, tavaf yapmak, Kur’an’ı eline almak ve okumak haramdır.Kalan bütün vazifeleri yaparlar. Arafat ve müzdelife vakfeleri, kurban ve tıraş gibi. Tavaf içinadet gören kadınlar temizlenmeyi beklerler. Temizlenmeden memleketlerine dönmeleri icap ederse temizlenmiş gibi gusül abdesti alarak Kabe’ye gider tavafını ve sa’yini yapar, saçını keser ve ihramdan çıkar fakat kurban cezası gerekir. Eğer bu tavaf Haccın tavafı ise sığır ve ya deve, umre tavafı ise küçükbaş hayvan kesilmesi icap eder. (İslam Fıkhı Ansk. C.4 Sh:42)
Ceza kurbanları ancak Harem dahilinde kesilir. Sadaka cezaları ise her yerde yani memleketimizde de verilebilir. Bunların belli bir süresi yoktur. Yalnız bir an evvel yerine getirmekte fayda vardır. (Not: Sadaka cezası miktarı :2917gr. Hurma bedeli olup yaklaşık 30- 50 riyal kadardır. ( Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali s. 363)
Arafat, dünyadaki mahşerin muhteşem bir misalidir. Herkesin kefeni andıran ihram içindeki eşit hali, bunaltıcı sıcağa, dünyanın hiçbir yerinde görülemeyecek mahşeri kalabalığa, milyonların tek Allah huzurunda boyunlarını bükerek, göz yaşlarıyla yalvarışı mahşeri andıran müthiş bir manzaradır. Arafat, Enbiya-ü evliyanın buluştuğu, birler, üçler, yediler ve kırkların birleştiği, Hızır ile İlyas’ın el ele tutuştuğu yüce bir makamdır. Arafat, atamız Adem ile anamız Havva’nın bağışlandığı, sevgili peygamberimizin 124 bin ashabın önünde 23 yıllık hayatın hesabını yüce Allah’a verdiği muhteşem bir yerdir. Arafe günü, gerek zaman gerekse mekan olarak çok muazzam çok mübarek bir gündür.Günün her dakikası her saniyesi çok kıymetlidir. O günün kıymetini iyi bilmeli her saniyesini değerlendirmeli…. O gün yapılacak zikir, teşbih, istiğfar özellikle gözyaşlarıyla yapılacak dualar dünyalara bedeldir
Arafattan arefe günü akşamı Arafat’tan Müzdelife’ye inilir. O gece orada akşşam ve yatsı namazları beraber kılındıktan sonra biraz istirahat edilir. Erkenden kalkarak teşbih namazı, zikir ve istiğfar gibi ibadetlerle meşgul olunur. Şeytana atılacak nohut büyüklüğündeki taşlar toplanır. İlk vaktinde sabah namazı kılınarak peşinden vakfe duası yapılır. Güneş doğmadan Mina’ya şeytan taşlamak üzere hareket edilir.
Bayramın birinci günü güneş doğduktan sonra zeval vaktine kadar büyük şeytana 7 taş atılır. O gün diğerlerine atılmaz. 2. Ve 3. Günler sırasıyla önce küçük sonra orta sonra dabüyük şeytana 7’şerden 21 taş atılır. Taşları atarken: Bismillahi Allahü Ekber denir. İlk iki şeytan taşlandıktan sonra kısa bir dua yapılır.
Veda tavafı vaciptir. Mazeretsiz terkinden kurban cezası gerekir. Farz tavaftan sonra yapılan her tavaf veda tavafı yerine geçer. Veda tavafından sonra iki rekat namaz kılınır. Zemzem içilir mümkünse mültezem’e varıp gözyaşlarıyla dua edilir. Elvedâ elvedâ Ya Beytullah, elfirak elfirak Ya Kabetullah……….. diyerek Kabe’nin görülmeyeceği yere kadar mümkünse geri eri gidilir ve çıkılır. Veda tavafından sonra hemen Mekke’den ayrılmak şart değildir. Bir müddet daha kalınmasında icabında tekrar tavaf yapılmasında bir mahzur yoktur
Bir iş yaparken bir adım atarken burada Allah’a verdiğimiz sözü hatırlamalı, bize yakışmayacak davranışlardan sakınmalıyız. Yalan ve riyadan özellikle Haram lokmadan çok sakınmalıyız. Güzel Ahlakımızla, hoşgörü, tevazu ve cömertliğimiz ile herkese örnek olmalıyız. Burada öğrendiklerimiz burada kalmamalı en büyük arzumuz İslam’a hizmet etmek olmalı, hizmetlerin olduğu yerlere gidip gelmeli, her türlü desteği esirgememeliyiz. Elimize, gözümüze, dilimize sahip olmalı Hacc’ülHaremeyn vasfına layık olmalıyız.